Bugün Ayvalık’ta dolaşırken, her köşe başında mübadelenin izlerini görmeden edemezsin. Sokaklar, camiler, eski kiliseler, yerleşim bölgesi… Hepsi bir hikâyeyi fısıldar.
Hatıraların Sahnesi
Mübadeleye ilişkin anma günleri düzenleniyor; örneğin mübadele anlaşmasının imzalandığı 30 Ocak’ta törenler yapılıyor.
Yerel halkın anlatıları, “biz geldik, biz gördük, biz uyum sağladık” dediği küçük büyük hikâyelerle dolu. Bu anlatılar Ayvalık’ın kolektif belleğini oluşturuyor.
Bugünün Ayvalık’ı
Taş evler ve dar sokaklar içinde geziniyorsun; bilirsin ki bu yapıların bir kısmı mübadele öncesine ait. Gözünü kapatıp “bu evde bir zaman Rum komşu yaşadı” diyebilirsin.
Yeni kökler de oluştu: Girit’ten gelenlerin katıldığı kültür dernekleri, mahallelerin oluşumu, yeni gelenlerin “ben de buradayım” diyebilmesi…
Kültürel miras, yalnızca anıtlarla değil; günlük sohbetlerle, kahvede edilen “dün buradaydı” paylaşımlarıyla yaşıyor.
Neden bilmek gerekir?
Mübadele Ayvalık için bir kırılmadır ama kırılma aynı zamanda bir başlangıçtı. Bu yüzden Ayvalık’ta geçmişle yüzleşmek, sessizce teşekkür etmek ve yeni hayatın kuruluşunu görmek önemlidir.
Ayvalık’ta mübadeleyle ilgili seni en çok etkileyen detay neydi?
Bir ev, bir sokak, bir anlatı… Paylaş ve bu kolektif hikâyeye sen de katkı ver.