1923’teki mübadeleyle birlikte, Ayvalık’ta yaşayan Rumlar Yunanistan’a göç etti; Midilli ve Girit’ten Türk aileler kasabaya yerleşti.
İşte o dönemde Ayvalık ikinci kez doğdu. Evler, zeytinlikler, sokaklar el değiştirdi ama ruh kaldı.
Yeni gelenler, zeytinin kıymetini bildi; denizi, rüzgârı, taş evleri korudular.
Bu karışım, Ayvalık’a eşsiz bir kültürel doku kazandırdı: bir yanda kahvede Türk kahvesi, diğer yanda fırında sakızlı kurabiye…
Bugün Ayvalık’a baktığında, geçmişin sesini duymamak imkânsız. Her sokak bir anı, her ev bir hikâye anlatır.
Kısacası, Ayvalık sadece bir yer değil, yaşayan bir tarih kitabıdır. 📖