Kediler tarih boyunca sadece evin değil, tuvalin de misafirleri oldular.
Onları izleyen sanatçılar fark etti ki; kedinin dinginliği, bağımsızlığı ve zarafeti aslında insanın iç dünyasının yansımasıydı.
🐾 Leonardo da Vinci (1452–1519)
“En küçük kedi bile bir sanat eseridir.”
Da Vinci, kedilerin hareketlerini inceleyen ilk ressamlardandı. Not defterlerinde onlarca kedi eskizi vardır; anatomik gözlemle estetiği birleştirir.
🐱 Édouard Manet (1832–1883)
Manet, “Olympia” tablosunda modelin yanına yerleştirdiği siyah kediyle toplumsal normlara meydan okur.
Kedi burada masumiyetin değil, bağımsız kadın figürünün sembolüdür.
🖤 Pierre Bonnard (1867–1947)
Ev kedilerini en yumuşak halleriyle resmetti. Onun tablolarında kedi, huzurun ve evin ritmini temsil eder.
Kediler o dönem sadece “evcil hayvan” değil, yaşamın sessiz metaforlarıydı.
Tuvaldeki her tüy, biraz da insanın kendi içsel yalnızlığına dokunur.
Sence sanatçılar kedilerde en çok hangi duyguyu arıyorlardı?