I wont be able to attend the meeting
Toplantıya katılamayacağım
Which school do you attend?
Hangi okulda okuyorsun?
(Hangi okuldaki eğitimlere katılıyorsun gibi)
Attendance was low
Katılım düşüktü
My attention wandered
Dikkatim dağıldı
Give your full attention to me
Dikkatini bana iyi ver
Pay attention to the details
Detaylara dikkat et
Pay attention to what I am saying
Söylediklerimi dikkatli dinle
He whistled to Get my attention
Dikkatimi çekmek için ıslık çaldı
(Onu görmem/duymam için)
Many countries turned their attention to nuclear
energy
Çoğu ülke nükleer enerjiye yöneldi
(Dikkatini oraya verdi)